1946
yılında Wilhelm REICH tarafından yazılmış olan Dinle Küçük Adam isimli kitaptan
bir derleme yaptım. Umarım yaklaşık 70 yıl önce yazılmış olan bu toplumsal
tepki kitabındaki eleştiriler günümüz toplumu için geçerli değildir.
Dinle
küçük adam;
Binlerce
yıl boyunca iyi kötü akıl veren, sana yol gösteren oldu. İçinde bulunduğun
zavallılığın nedeni sana gösterilen yolların iyi olmamasından değil, senin
küçük beş para etmez bir adam olmandan geliyor.
Bu
dünyaya bir rastlantı sonucu gelmişsin ve geldiğin gibi sessizce gideceksin.
Neden bağırıyorsun böyle biliyor musun? Korkuyorsun da ondan. Bedeninin kaskatı
kesildiğini ve giderek kuruduğunu hissediyorsun. Çünkü içinde yaşamı duyma
yetisinden yoksunsun; çünkü içindeki sevgiyi daha doğmadan öldürüyorsun,
hiçbir canlı ifadeye hiçbir özgür doğal davranışa karşı hoşgörülü davranamazsın,
doğallığa dayanamazsın çünkü. Dayanamadığın için de, korkuyor ve şunu
soruyorsun: bilmem ne bey ne der? Bakkal
efendi ne düşünür acaba?
Sana
göre bankadaki hesabın gerçeklikten ve öğrenmekten çok daha önemlidir. İşte bu
yüzden çok küçük ve sefilsin küçük adam. Sen yalnızca çorbaya kepçe daldırmayı
bilirsin, yalnızca almasını bilirsin sen. Bir şey yaratamaz, veremezsin. Sendeki
alma eyleminin temelde yalnıza bir anlamı var: kendini büyük bir oburluk içinde
parayla doldurmak istiyorsun, çünkü kendini boş, aç, mutsuz hissediyorsun küçük
adam, gerçekten öğrenmek istediğine inanmıyosun. Yine aynı nedenle gerçeklikten
kaçıyorsun.
Şimdi
anlıyor musun mutluluk neden senden kaçıyor? Mutluluk uğrunda çalışılmasını
gerektirir; mutluluk gökten yağmaz kazanılır. Oysa sen mutluluğu yalnızca
yalayıp yutmak istiyorsun; bu yüzden senden kaçıyor, senin kendisini
kemirmeni, yutmanı istemiyor.
Türkü
söyleyemezsin, taraflı marşlar bağırırsın. Kadınları kucaklamazsın, onların
üstüne çıkarsın, gecede şu kadar sefer şunu şunu yaparsın. Benim gerçeğimin
karşısında ise yapabileceğin hiç bir şey yok küçük adam. Olsa olsa geçmişte pek
çok gerçek dostuna yaptığın gibi idam edebilirsin beni.
Küçük
bir adam olarak en yakınlarına bile şöyle dersin: hıh keşifmiş, bıktım senin keşiflerinden herkes
gibi gidip bir yerlerde çalışsan olmaz mı?
Kendi görüşünü böyle empoze etmekten sakınmazsın, çocuğuna, eşine
inanmazsın ama gazetelerde yazılanlara anlasan da, anlamasan da olduğu gibi
inanırsın.
Bir
kedi matematikten ne anlarsa, Goethe’nin Faust’undan da sen onu anlarsın ancak.
Öylesine aptal, yararsız, boş ve hayvansı bir yaratıksın sen işte küçük adam.
Temel olan şeyden sıyrılmayı ve yanlışları benimsemeyi çok iyi beceriyorsun.
Belli
bir amaca varmak için her türlü aracın, aşağılık ve alçaklıkların,
çirkin yöntemleriin bile geçerli olduğunu sanıyorsun. Yanılıyorsun, amaç ona
varmak için yürüdüğün yoldadır. Bugün attığın her adım, senin yarınki
yaşamındır. Hiçbir büyük amaca, kötü ve aşağılık yöntemlerle varılamaz.
Yüzyıllar sonunda yolunu sapıtacaksın. Sonra yavaş yavaş giderek, karanlıkta
yolunu bulmaya çalışan biri gibi, dostunu yani yaşamın sevgi ve bilgi üzerine
kurulduğuna inanan adamı aramayı öğreneceksin, onu anlamayı ve ona saygı
duymayı öğreneceksin. Bundan sonra yaşamın için kitaplığın futbol maçından daha
önemli olduğunu, ormanda düşüne düşüne yürümenin, sokaklarda tören yürüyüşü
yapmaktan daha önemli olduğunu, iyileştirmenin öldürmekten, sağlıklı bir
özgüvenin ulusal bilinçten, alçakgönüllülüğün nara atmaktan daha iyi olduğunu
anlamaya başlayacaksın.
Akıl
istiyorsun ne yapayım diyorsun: sana önerilerde bulunabilirim yol
gösterebilirim ama sen sen olduğun ve belli bir düşünme biçimine sahip olduğun
için duyduklarını herkesin çıkarına olacak şekilde uygulayacak yetenekten
yoksunsun. Canlılık senin gözünde güvenlikten daha büyük anlam taşıdığı zaman
yaşamın güzel ve güvenlikli olacak; sevgi paradan önemli, özgünlüğün toplum çizgisinden
önemli, duyguların tutarlı olduğunda, özel yeteneklerini zamanında gördüğün ve
artık yaşlandığını zamanında kabul ettiğin vakit, öğretmenlere politikacılardan
çok daha fazla ücret verildiği an, kadınla erkek arasındaki sevgiye, bir
evlenme cüzdanına gösterdiğinden daha büyük bir saygı duyduğun zaman güzel
olacak yaşamın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder