16 Ağustos 2013 Cuma

DİNLE KÜÇÜK ADAM


1946 yılında Wilhelm REICH tarafından yazılmış olan Dinle Küçük Adam isimli kitaptan bir derleme yaptım. Umarım yaklaşık 70 yıl önce yazılmış olan bu toplumsal tepki kitabındaki eleştiriler günümüz toplumu için geçerli değildir.

Dinle küçük adam;
Binlerce yıl boyunca iyi kötü akıl veren, sana yol gösteren oldu. İçinde bulunduğun zavallılığın nedeni sana gösterilen yolların iyi olmamasından değil, senin küçük beş para etmez bir adam olmandan geliyor.
Bu dünyaya bir rastlantı sonucu gelmişsin ve geldiğin gibi sessizce gideceksin. Neden bağırıyorsun böyle biliyor musun? Korkuyorsun da ondan. Bedeninin kaskatı kesildiğini ve giderek kuruduğunu hissediyorsun. Çünkü içinde yaşamı duyma yetisinden yoksunsun; çünkü içindeki sevgiyi daha doğmadan öldürüyorsun, hiçbir canlı ifadeye hiçbir özgür doğal davranışa karşı hoşgörülü davranamazsın, doğallığa dayanamazsın çünkü. Dayanamadığın için de, korkuyor ve şunu soruyorsun:  bilmem ne bey ne der? Bakkal efendi ne düşünür acaba?
Sana göre bankadaki hesabın gerçeklikten ve öğrenmekten çok daha önemlidir. İşte bu yüzden çok küçük ve sefilsin küçük adam. Sen yalnızca çorbaya kepçe daldırmayı bilirsin, yalnızca almasını bilirsin sen. Bir şey yaratamaz, veremezsin. Sendeki alma eyleminin temelde yalnıza bir anlamı var: kendini büyük bir oburluk içinde parayla doldurmak istiyorsun, çünkü kendini boş, aç, mutsuz hissediyorsun küçük adam, gerçekten öğrenmek istediğine inanmıyosun. Yine aynı nedenle gerçeklikten kaçıyorsun.
Şimdi anlıyor musun mutluluk neden senden kaçıyor? Mutluluk uğrunda çalışılmasını gerektirir; mutluluk gökten yağmaz kazanılır. Oysa sen mutluluğu yalnızca yalayıp yutmak istiyorsun; bu yüzden senden kaçıyor, senin kendisini kemirmeni, yutmanı istemiyor.
Türkü söyleyemezsin, taraflı marşlar bağırırsın. Kadınları kucaklamazsın, onların üstüne çıkarsın, gecede şu kadar sefer şunu şunu yaparsın. Benim gerçeğimin karşısında ise yapabileceğin hiç bir şey yok küçük adam. Olsa olsa geçmişte pek çok gerçek dostuna yaptığın gibi idam edebilirsin beni.
Küçük bir adam olarak en yakınlarına bile şöyle dersin: hıh keşifmiş, bıktım senin keşiflerinden herkes gibi gidip bir yerlerde çalışsan olmaz mı?  Kendi görüşünü böyle empoze etmekten sakınmazsın, çocuğuna, eşine inanmazsın ama gazetelerde yazılanlara anlasan da, anlamasan da olduğu gibi inanırsın.
Bir kedi matematikten ne anlarsa, Goethe’nin Faust’undan da sen onu anlarsın ancak. Öylesine aptal, yararsız, boş ve hayvansı bir yaratıksın sen işte küçük adam. Temel olan şeyden sıyrılmayı ve yanlışları benimsemeyi çok iyi beceriyorsun.
Belli bir amaca varmak için her türlü aracın, aşağılık ve alçaklıkların, çirkin yöntemleriin bile geçerli olduğunu sanıyorsun. Yanılıyorsun, amaç ona varmak için yürüdüğün yoldadır. Bugün attığın her adım, senin yarınki yaşamındır. Hiçbir büyük amaca, kötü ve aşağılık yöntemlerle varılamaz. Yüzyıllar sonunda yolunu sapıtacaksın. Sonra yavaş yavaş giderek, karanlıkta yolunu bulmaya çalışan biri gibi, dostunu yani yaşamın sevgi ve bilgi üzerine kurulduğuna inanan adamı aramayı öğreneceksin, onu anlamayı ve ona saygı duymayı öğreneceksin. Bundan sonra yaşamın için kitaplığın futbol maçından daha önemli olduğunu, ormanda düşüne düşüne yürümenin, sokaklarda tören yürüyüşü yapmaktan daha önemli olduğunu, iyileştirmenin öldürmekten, sağlıklı bir özgüvenin ulusal bilinçten, alçakgönüllülüğün nara atmaktan daha iyi olduğunu anlamaya başlayacaksın.
Akıl istiyorsun ne yapayım diyorsun: sana önerilerde bulunabilirim yol gösterebilirim ama sen sen olduğun ve belli bir düşünme biçimine sahip olduğun için duyduklarını herkesin çıkarına olacak şekilde uygulayacak yetenekten yoksunsun. Canlılık senin gözünde güvenlikten daha büyük anlam taşıdığı zaman yaşamın güzel ve güvenlikli olacak; sevgi paradan önemli, özgünlüğün toplum çizgisinden önemli, duyguların tutarlı olduğunda, özel yeteneklerini zamanında gördüğün ve artık yaşlandığını zamanında kabul ettiğin vakit, öğretmenlere politikacılardan çok daha fazla ücret verildiği an, kadınla erkek arasındaki sevgiye, bir evlenme cüzdanına gösterdiğinden daha büyük bir saygı duyduğun zaman güzel olacak yaşamın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder